Tarif Sonuçları

Sofralarımıza, davet masalarımıza renk katan, zenginleştiren mezelerden biri de yoğurtlu kırmızı pancar. Malzemeleri: 1 adet kırmızı pancar 1 kase yoğurt 2 diş sarımsak 1 çay kaşığı tuz Biraz çekilmiş ceviz Yapılışı: Kırmızı pancarı soyup rendeliyoruz. Tuzla dövdüğümüz sarımsağı üzerine ekliyoruz. Yoğurdun da azar azar karıştırarak kontrollü şekilde kararında ekleyip, iyice karıştırıp uygun bir servis tabağına alıp düzeltiyoruz. Üzerini çekilmiş ceviz ile süsleyip servis ediyoruz. Afiyet olsun.

Malzemeleri: 1 adet yeşilliği ile beraber büyük boy kereviz 1 adet kerevizle aynı boyda patates 1 adet orta boy kuru soğan 2-3 adet havuç 1 adet limon 1 adet portakal 1 su bardağı bezelye 2 diş sarımsak 6 yemek kaşığı zeytinyağı Tuz Karabiber Yapılışı: Kerevizin kök kısmını soyup küp küp doğrayalım. Patates ve havucu da küp küp doğrayıp kerevizle aynı yere koyalım. Derin bir tencereye 3 yemek kaşığı zeytinyağını alıp biraz ısıttıktan sonra içine bezelyeleri, doğradığımız kereviz, patates ve havucu ekleyelim. Limon ve portakalın suyunu sıkıp tencereye ekleyelim. Tuzumuzu ilave edip, karıştırıp orta derece ateşte 20-30 dakika pişmeye bırakalım. Bir tavaya 3 yemek kaşığı zeytinyağı alıp biraz ısıttıktan sonra soğanı küp küp, sarımsakları ise küçük küçük doğrayıp pembeleşinceye kadar pişirelim. Tavadaki soğan ve sarımsak karışımını tencereye ilave edip iyice karıştıralım. Tencerenin en üst kısmına kerevizin yeşilliklerini ekleyip hiç karıştırmadan kısık ateşte 8-10dk pişmeye bırakalım. Piştikten sonra ocağın altını kapatıp karıştıralım. İsteğe bağlı üzerine karabiber ekleyebilirsiniz. Ben bazen piştikten sonra zencefil tozu ve zerdeçal da ekliyorum. Hem sıcak hem soğuk tüketilebilir. Buzdolabında 3-4 gün lezzeti bozulmadan tüketebilirsiniz. Yemeğe su eklemeyi önermiyorum fakat portakal ve limon çok az sulu ise yarım çay bardağı su eklenebilir. Afiyet olsun.

Bağırsakların dostu kuru kayısının kavurmasını bilmeyenler mutlaka denemeli. Malzemeleri: ölçü tamamen size bağlı Bir orta boy kase çir Yarım çay bardağı sıcak su 1 yemek kaşığı tereyağı 2 yemek kaşığı zeytinyağı 1 çay bardağı dövülmüş ceviz Yapılışı: Çiri bir kaç kez suda iyice yıkadıktan sonra uygun bir tavaya alıp, çirin üzerini geçmeyecek şekilde yani çok lapa olmayacak şekilde az miktar su ekleyelim. Harlı ateşte, biraz diri kalacak şekilde suyunu çekene kadar pişiriyoruz. Hafif yumuşayıp suyunu çekince tereyağını ve zeytinyağını ilave edip yağda bir güzel kavuruyoruz. Servis tabağına alıp üzerine dövülmüş cevizi serperek sevdiklerimizle afiyetle tüketiyoruz. Afiyet olsun.

Kahvaltıda şöyle ekmeğe bolca sürüp, davet masalarımızda yemeklerin yanında gururla sunabileceğimiz leziz ve pratik mezemiz. Malzemeler: 1 orta boy kase süzme yoğurt (ev yapımı yoğurttan süzgeçte süzebilirsiniz) Yoğurdun yarısı kadar yağlı beyaz peynir Yarım bağ dereotu 1 yemek kaşığı tereyağı 3 diş sarımsak 1 tatlı kaşığı kuru nane 3 yemek kaşığı zeytinyağı Yapılışı: Tereyağını bir tavada eritip ezdiğimiz sarımsağı yağın içinde bir kaç saniye çevirip kuru naneyi ilave edip altını kapatıp ılıması için bekletiyoruz. O sırada derin bir kasede peyniri iyice ezelim, içine yoğurdun da ilave edip gerekirse bılendırden geçirelim. Pürüzsüz olmasını sağlayalım. İncecik doğradığımız dereotunu ve ılıttığımız tavadaki sosu katıp iyice karıştırıp uygun bir servis tabağına alalım. Silikon spatula ile tam sıyırarak tabakta düzeltelim. Bir çay kaşığının arkasıyla derince şekiller yapıp zeytinyağını çukurlara gezdirip, dereotu ile süsleyelim. Afiyet olsun.

Sütlü tatlılıların şahı... En masrafsız, en pratik haliyle iki aşamalı yaptığım yalancı tavuk göğsü. Değerli dostlar ben malzemeleri yazarken yapma aşamasına göre sıralı yazıyorum, Bu sıralamaya bile dikkat etseniz yapabilirsiniz. Malzemeler: 125 gr tereyağı veya margarin 1 su bardağı un 1 lt süt 1 su bardağı şeker 2 parça damla sakızı (az una havanda dövülmüş) 1 paket vanilin Üst kreması için 3 su bardağı süt Tepeleme üç yemek kaşığı un 2 yemek kaşığı kakao 1 yumurtanın sarısı Yarım su bardağı şeker 55-60 gr bitter çikolata Yarım su bardağı soğuk su Yapılışı: Önce alttaki beyaz kremayı yapalım. Çelik bir tencereyi ocağa alıp yağı erittikten sonra unu ilave edip tahta kaşıkla un kokusu gelene kadar rengini çok değiştirmeyecek şekilde kavuruyoruz. Ocağın altını kısıp çırpıcı ile hızlıca çırparak bir lt sütü ilave ediyoruz. Eğer topaklanma varsa sakin olun, hemen bılendırdan geçirip ipek gibi pürüzsüz bir hale getirelim. Şekerini, damla sakızını, vanilini de ilave edip karıştırarak göz göz olup kıvam alınca ocaktan alalım. Su ile çalkalayıp ıslattığımız uygun bir tepsiye eşit şekilde yayalım. Tepsi kare veya dikdörtgen olursa daha iyi. Kenar parça çıkmaz kremamızı kenara alalım, tepside soğurken her zaman işimize yarayacak bir çok pastada kullanabileceğimiz çikolatalı üst kremayı yapalım, bu kıvama bayılacaksınız. İkinci yazdığım malzemelerin hepsini (çikolata ve su hariç) bir çelik tencereye alıp bılendır ile iyice pürüzsüz hale getirip ocağa alıyoruz. Tahta kaşık ile karıştıra karıştıra göz göz olup kıvam alana kadar pişiriyoruz. Kıvam alan kremaya küçük parçalar halinde çikolatayı ekleyip içinde eriyene kadar kısık ateşte karıştırıyoruz. Çikolata tamamen eriyip karışınca altını kapatıp hemen yarım bardak suyu içine ilave edip hızlı hızlı çırpıcı ile iyice çırpıyoruz. Bu harika kıvamlı çikolata sosunu soğuyan tepsideki tavuk göğsüne eşit bir şekilde yayıp, düzeltip, ılık bir hale geldikten sonra buzdolabına kaldırıyoruz. Mümkünse akşamdan yapalım bir gece dinlensin. Veya en az 4-5 saat dinlendirelim, servis yapacağımız zaman istediğiniz ebatta dilimleyerek üzerlerini keyfimize göre süsleyip ya da sade olarak tüketelim. Not:tepsiyi iyice ıslatmasak dilimler yapışır çıkarması zorlaşır. Afiyet olsun.

Malzemeler: 2 su bardağı erişte 1,5 su bardağı haşlanmış yeşil mercimek Yarım çay bardağı zeytinyağı 1 adet kuru soğan 2 diş sarımsak 1 yemek kaşığı biber salçası 1 çay bardağı tane sumak Yarım çay kaşığı karabiber 1 tatlı kaşığı kuru nane 1,5 lt su Tuz Yapılışı: Akşamdan yıkayıp tuzlu suda beklettiğimiz mercimeğin suyunu süzüp tekrar üzerini geçecek kadar su ilave edip yumuşayana kadar haşlıyoruz. Tane sumağı da bir süzgeç ile yıkayıp derin bir sos tavasına alıp üzerini geçecek kadar su ekleyip kaynamaya yakın altını kapatıyoruz ve ekşisini suya bırakmasını bekliyoruz (kesinlikle kaynatmayalım suyu çok kararır ve çorbayı da karartır). Pişen mercimeği kenara alıp uygun bir çorba tenceresine zeytinyağını alıp ocağı yakıp kısıyoruz. Yemeklik doğradığımız soğanı ilave edip soteliyoruz. Ardından sarımsağı ve salçayı da ilave edip bir iki kez çevirerek kavuruyoruz. Üzerine suyu ilave edip kaynamaya bırakıyoruz. Su kaynamaya başlayınca haşlanmış mercimeği ve erişteyi karıştıraraktan ilave ediyoruz. Arada karıştırarak ve kıvamını kontrol ederek taşırmadan pişiriyoruz. Gerekirse kaynar su ilave edilebilir. Pişen çorbamıza karabiberi ve tuzu ardından da sumağı(bir süzgeçle süzdükten sonra) ekliyoruz. Bir taşım daha kaynatıp kuru naneyi ister tencerede ister serviste ekleyebiliriz. Hazırda varsa kemik suyu veya tavuk suyu da eklenebilir, daha da lezzetli olur. Vegan arkadaşlar için tabi ki son öneri dahil değildir. Eriştenin de vegan olanı tercih edilmelidir. Afiyet olsun.

Değerli dostlar eskiden Ramazan ayının gelmesine yakın dönemde hazırlıklar, alışverişler yapılırdı. Bunların başında da imece usulü erişte kesilmesi vardı. Sahurda sık sık erişte pişirilirdi. Bunun nedeni hem tok tutması hem de pratik bir yemek olmasıydı. Hadi biz de çok olmasa da Ramazan ayına hazırlık için herkesin kolay yapabileceği şekilde, bize yetecek kadar erişte keselim. Malzemeler: 5 adet yumurta 1 çay bardağı süt veya su 1 çorba kaşığı tuz Aldığı kadar un Yapılışı: Un hariç tüm malzemeyi bir yoğurma kabında iyice çırparak tuz eriyene kadar karıştıralım. Azar azar unu elimizle karıştırarak ilave edelim. Sert bir hamur olacak şekilde yeterince un ilave edince iyice yoğurup 15 dk dinlendirelim. Dinlenen hamurdan kolay kontrol edebilmek için mandalina büyüklüğünde bezeler yapalım. Aralarına biraz un serperek yoğurma kabımıza tekrar dizelim ve üzerine bir mutfak bezi örtüp ilk yaptığımız bezeyi açmaya başlayalım. Çok ince açmaya gerek yok, mantı yufkası kalınlığı yeterli. Yufkaların çok düzgün olması da gerekmez. Önceden hazırladığımız bir büyük örtüye bezelerin hepsini açıp sırayla serelim. İster çevirerek kontrol edip bir birine yapışmayacak şekilde kurutalım, istersek de sacda veya büyük bir tavada kısık ateşte önlü arkalı pişirmeden hafif kurutalım. Çok kurumasın dikkat edelim, keserken kırılır (ne bir birine yapışmalı ne de çok kurumalı). Yufkaların hepsini istediğimiz kıvamda kuruttuktan sonra mutfak bezinin arasına alıp üzerini örtüyoruz. Daha fazla kurumasın diye üç adet yufkayı tahtamızın üzerine üst üste atıyor tam ortadan kesip yarım ay şekilli çıkarıyoruz. Tekrar üst üste koyup eriştemizin boyunu biz ayarlayıp istediğimiz ebatta, uzun şeritler kesip yavaş yavaş parmağımıza dikkat ederek kibrit çöpü şeklinde kesiyoruz. Kestiklerimizi iki avcumuzla dağıtarak örtüye yayıyoruz. Hepsi bitince bir masaya serdiğimiz örtüye dağıtarak arada da karıştırarak iyice kurutuyoruz. Kuruduğundan emin olmak ve daha da lezzetli olması için pişirmeden hafif fırınlarsak eriştemiz hem lezzetli hem de asla bozulmadan çiğliği gittiği için bir yıl beklese bile hiç bir şey olmaz. İşte çorbalarda, erişte pilavında elimizin altında hazır bir yemek olarak afiyetle tüketeceğimiz çok kolay bir lezzet. Her detayı yazdığım için uzun bir yazı olabilir fakat bir kaç kez yaptıktan sonra usta olunuyor. Afiyet olsun.

Hepimizin severek tükettiği iştah kabartan acukanın bir kaç tarifi ve değişik malzemeleri vardır, kurutulmuş domates ile bu lezzet bambaşkadır. Malzemesi: 100-150 gr kurtulmuş domates 1 çay bardağı zeytinyağı 2 çorba kaşı biber salçası acı veya tatlı tercihe bağlı 4 diş sarımsak 1 çay bardağı çekilmiş ceviz içi 1 tatlı kaşığı kekik 1 tatlı kaşığı pul biber 1 çay kaşığı kimyon 1 çorba kaşığı nar ekşisi 1 çay kaşığı tuz Yapılışı: Kuru domatesleri yıkayıp derin bir kaba alıyor ve üzerine kaynar su döküp üzerini kapatarak yumuşamasını sağlıyoruz. Yumuşayan domatesleri çıkartıp iyice süzdükten sonra bılendıra alıp üzerine soyduğumuz sarımsakları ve yağın yarısını ilave edip iyice çekiyoruz. Uygun bir tavayı ocağa alıp altını yakıp kısıyoruz. Kalan yağı da ilave edip ısınınca salçayı katıp karıştırarak, ezerek az pişirince bılendırdan çektiğimiz malzemeleri ilave ediyoruz. Tekrar karıştırdıktan sonra baharatları, cevizi, tuzu, nar ekşisini de ilave edip 2-3 dakika karıştırarak pişirdikten sonra soğuyunca uygun bir kavanoza basıp buz dolabının alt rafında saklayarak tüketebilirsiniz. Afiyet olsun.

Kışın soğuk havalarda içimizi ısıtacak hem besleyici hem de tek başına doyurucu bu muhteşem çorbayı yapmayan kalmamalı... Malzemeleri: 1 bağ kara lahana (yarı pişmiş) 1.5 su bardağı barbunya 1 su bardağı beyaz dövülmüş kırık mısır 4 çorba kaşığı mısır unu 1 adet kuru soğan 1 fincan zeytinyağı 1 çorba kaşığı biber salçası 1 çorba kaşığı tereyağı (veganlar eklemiyor,sanırım söylememe gerek yok) Yarım çay kaşığı karabiber Tuz Yapılışı: Akşamdan barbunyayı suda ıslatıp sabah pişirerek kenara alalım. Mısırı da yıkayıp küçük bir tencereye alıp bol su ekleyerek ocağa alalım. Bir taşım kaynayınca kapağını kapatıp altını söndürelim. Sabaha kadar kendi halinde şişsin. Sabah iyice yıkadığımız kara lahanayı kaşıktan sarkmayacak, incecik ve çok küçük olacak şekilde kendi yöntemlerimizle doğrayarak adeta kıyalım. Çorbamızı rahat pişirebilmemiz için biraz büyük bir tencereyi ocağa alalım, altını yakıp zeytinyağını tencereye koyup üzerine yemeklik doğradığımız kuru soğanı ilave ederek soteleyelim ve biber salçası ile lahanayı ilave edip 3-4 dk çevirelim. Akşamdan suda bir taşım kaynatıp beklettiğimiz mısırı suyuyla beraber aktaralım. Bir kaç bardak daha su ilave edip kaynamaya bırakalım. Yaklaşık yarım saat kaynaması yeterli oluyor. Suyunu kontrol edelim, gerektikçe sıcak su ilave edelim. Lahana ve mısırlar istediğimiz kadar piştikten sonra barbunyayı da ekleyip ,suyuna bakarak, hepsini tam pişirelim. Piştikten sonra derin bir kaseye mısır ununu alıp suyla iyice çırpalım, hiç topak kalmasın. Kaynayan çorbaya karıştırarak azar azar ilave edip suyunu da kontrol ederek kapağını kapatmadan tereyağını da içine bırakıp 8-10 dakika daha kaynatıp karabiber ve tuz ilave ederek afiyetle tüketiyoruz.

Kim sevmez şöyle hakiki sızma zeytinyağlı dolmayı? Hakkını verip yaptıktan sonra bir günde dinlenirse, çerez gibi yemelere doyamayız. Davet sofralarımızın baş tacı. Malzemeler: Yaklaşık 4 kişilik 20 adet kurutulmuş dolmalık biber veya patlıcan Yarım kg salamura üzüm yaprağı İç malzemesi: 1 su bardağı zeytinyağı 1adet kuru soğan 8-10 adet sarımsak 1 çorba kaşığı biber salçası 1 fincan nar ekşisi 1 çorba kaşığı toz sumak 1 çorba kaşığı kuru nane 3 adet soyup küp küp doğradığımız domates veya domates sosu 2 su bardağı pilavlık pirinç Tuz ve karabiber 1 çorba kaşığı yenibahar Sosu için: Yarım çay bardağı zeytinyağı 1çorba kaşığı biber salçası 2 bardak su Yapılışı: Yaprağımız salamura ise iyice yıkadıktan sonra akşamdan bol suyun içinde bırakalım ki tuzu gitsin. Taze yapraksa biraz su ile yıkayıp tozundan vs arındırdıktan sonra kaynayan tuzlu suya bastırıp bir dakika sonra süzgece çıkarıp süzdürelim. Kuru biber veya patlıcanı da yıkayıp bir-iki dakika çok yumuşatmadan kaynatıp çıkaralım. Gelelim içini yapmaya... Önce tüm malzemelerimizi hazırlayalım. Soğanı küp küp doğrayalım, sarımsağı doğrayalım, pirincimizi yıkayıp süzdürelim, bir pilav tenceresini ocağa alalım. Zeytinyağını tencereye aktarıp az ısınınca soğanı biraz soteleyelim, sarımsağı da ilave edip biraz çevirelim. Ardından salçayı ekleyip kavuralım. Bir tatlı kaşığı toz şekeri ilave edelim ve pirinci de ekleyip üç-dört dakika kavuralım. Domates veya domates sosunu ilave edip karıştıralım. Suyunu çekince altını kapatıp tuzunu ve nar ekşisi ile baharatları da ekleyip ezmeden yavaş yavaş karıştıralım. Dolmaları yapmaya başlayalım. Yaprakları saralım, biber veya patlıcanları yarıya kadar doldurup derin olmayan yayvan bir tencereye sıkı sıkı yerleştirelim. Dolmalar bitince bir sos tavasına yarım çay bardağı zeytinyağını alalım az ısınınca salçayı katıp kavuralım. Bir çorba kaşığı kuru naneyi de ekleyip biraz karıştırdıktan sonra bir su bardağı suyu da ekleyip bir taşım kaynatıp, salça yağı güzelce özleşince dolmaların üzerine gezdirelim. Kalan suyu da kontrollü bir şekilde dolmaları geçmeyecek gibi ilave edip gerekirse tuzda ekleyerek kaynamaya bırakalım. 5 dakika kaynadıktan sonra ocağın en küçük gözüne alıp kısalım ve tam 45 dakika çok kısık ateşte kaynatalım. Arada suyunu kontrol edelim, gerek varsa kaynar su çok az ilave edelim. 45 dakika sonra altını kapatıp üzerine limon dilimleyerek en az bir saat dinlendirdikten sonra servise hazır. Afiyet olsun.

Malzemeler: (5 kişilik malzeme) 1adet bütün tavuk but 2 adet orta boy kuru soğan 1 fincan zeytin yağı 2 çorba kaşığı un 2 adet rende havuç 2 diş sarımsak 1,5 çay bardağı tel şehriye 6 bardak su Tuz ve karabiber Tarifi: Pratik, maliyeti düşük bu muhteşem çorba yemek listenizde ilk sıralarda yer alacak eminim. Uygun bir çorba tenceresine tavuk butunu yıkadıktan sonra derisiyle beraber koyup suyu da ekleyelim. İki adet kuru soğanı da soyup yıkadıktan sonra içine atıp kaynamaya bırakalım. Arada üstünün köpüğünü alırken taşmasın diye kontrol edelim, et piştikten sonra bir tabağa alalım soğusun diye tavuk suyunu bir kaba süzelim. İster aynı tencereyi yıkayıp ister başka tencere çıkartıp çorbayı ocağa alalım. Yağı tencereye koyup ısınınca unu ekleyip kokusu çıkana kadar kavuralım. Ardından hemen rende havucu ilave edip iyice soteleyelim ki havuç hem rengini hem lezzetini çorbaya bıraksın. Soyup küçük küçük doğradığımız sarımsağı da ekleyip biraz çevirelim. Daha sonra yavaş yavaş topaklaşmaması için çırparak soğuyan tavuk suyunu da ekleyelim. Kaynamaya başlayınca tel şehriyeyi de karıştırarak katalım. Kapağı açık kaynatalım ki taşmasın. Şehriyeler de pişince derisinden ve kemiğinden ayırıp didiklediğimiz tavuk etini de ekleyip 5 dakika daha kaynatalım. Kıvamına göre kaynar su ekleyebiliriz. En son tuz ve karabiberi ekleyip afiyetle tüketiyoruz. İsteğe bağlı kuru nane, maydanoz ile süslenebilir. Afiyet olsun.

Malzemeleri: 2 adet yumurta 2 adet kuru soğan 1 kaşık tereyağı 2 kaşık zeytinyağı 1 tatlı kaşığı sirke Yarım çay kaşığı karabiber 1 çay kaşığı tuz Yarım demet maydanoz Tarifi: Soğanlı yumurta deyip geçmeyin, sabır ister, dikkat ister. Saray mutfağına alınacak baş aşçıya sınav olarak soğanlı yumurta yaptırıp ona göre alınırmış. Benim kendi yorumumu da kattığım tarifim... Yağları tavaya alıp kısık ateşte ısıtırken soğanları soyup ikiye böldükten sonra ince ince doğrayıp tavaya alıp tuzunu ilave ediyoruz. Kısık ateşte karıştırarak yavaş yavaş terletme usulüyle yani tavaya kenardan azar azar bir kaşık ile su gezdiriyoruz. Soğan lokum gibi olup karamelize olduktan sonra sirke ile karabiberi bir küçük kasede karıştırıp soğana ilave ediyoruz. İnce ince kıydığımız maydanozu ilave edip bir iki karıştırıp yumurtayı kırmak için yuva açıyoruz. Kırdığımız yumurtaları tek tek açtığımız yuvalara aktarıp bir kapak ile üzerini kapatıyoruz. Yumurtaların üzerine beyazı kaplanacaktır, sarısı az pişmiş beyazı ise tam pişecektir. Ben pul biber ve maydonoz ile süsledim. Afiyet olsun.